9. TEVBE / 112Sure Ayet Sayısı: 129 Kitap Sırası: 9 Nüzul Sırası: 113 Nüzul Yeri: MEDİNE | ✦ Tevbe edenler,
✦ ibadet edenler,
✦ hamd edenler,
✦ saih olanlar,
✦ rüku edenler,
✦ sacidler,
✦ maruf'a amir olanlar,
✦ ve münkeri nehy edenler…
ALLAH'ın hududuna hafız olanlardır. Mü'minleri ibşar et. | اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ | .112 | 112 |
et-tâibûnel Kök: TVBKelime: taibİsim, Etken, Eril, Çoğul Kök Anlam: Kişinin içinde bulunduğu hal ve/veya davranışları, kişinin zihniyetine ve cibilliyetine bağlıdır. Herhangi bir hal veya davranıştan vazgeçebilmenin şartı, bu hal veya davranışa neden olan zihniyet veya cibilliyet unsurunun değişmesidir. Zihniyetteki veya cibilliyetteki bu unsuru değiştirmeye tevbe denir. Kişi, zihniyetindeki unsurları, aidiyetini, inancını veya gayelerini sorgulayarak kendisi değiştirebilir.
Cibilliyet unsurları ise fıtrattan kaynaklandığı için kişi kendisi müdahale edemez. Bu unsurları ancak Allah değiştirebilir.
Bütün bu değişimler tevb kelime kökü ile ifade edilir. Kelime Anlam:
âbidûnel Kök: A:BDKelime: abidİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Emir alan ve aldığı emri yerine getiren. Buna mecbur olan. / Hareketlerini belirleyecek emirleri almak üzere mabuda bağlantılı olmak. / Köle.
hâmidûnes Kök: HMDKelime: hamidİsim, Etken, Eril, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Hamdedilmeye layık olan.
El Hamid : Herkes de herşey de hayatından memnundur. Kelime Anlam:
sâihûner Kök: SYHKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
râkiûnes Kök: RKA:Kelime: rakiİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Rüku' eden. Huzur-u İlâhîde eğilen.
sâcidûnel Kök: SCDKelime: sacidİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam:
âmirûne Kök: eMRKelime: umurİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İş buyurma. Buyurulan şey. Madde, husus, hadise.
bil Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
ma'rûfi Kök: A:RFKelime: marufİsim, Edilgen, Eril Kelime Anlam: Arifin irfan sahibi olduğu mevzu. Arif olunan irfan, ilim, malumat, bilgi, beceri, hüner. / Bilinen, tanınmış, meşhur. / Şeriatın makbul kıldığı veya emrettiği. Adl, ihsan, cud, tatlı dil, iyi muamele.
ven Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nâhûne Kök: NH!YKelime: nehyİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Nehiy. Yasak etmek. Menetmek.
anil Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
munkeri Kök: NKRKelime: munkerİsim, İF'AL Kalıbı, Edilgen, Eril Kelime Anlam: İnkâr edilmiş olan. Şeriatın kabâhat ve haram diye bildirdiği şey. Makbul ve müstehab olmayıp, günah ve kabahat olan. Mezardaki suâl meleklerinden birisinin ismi. Diğerinin ise "Nekir" dir.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
hâfizûne Kök: HFZ:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
hudûdi Kök: HDDKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
llahi Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
beşşiril Kök: BŞRKelime: beşrFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir
mu'minîne. Kök: eMNKelime: muminİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren.
El Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır. | | | | |
Diğer Meal: Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele.
|